Bilişim Hukuku – Bilişim Ceza Hukuku – Ceza Hukuku – İş Hukuku

İnternet Sitesi Erişime Engellenen İçin İtiraz Yolları

Teknolojiden Korkuyoruz! Türk insanın fizyolojik özelliği midir bilinmez. Lakin dünyanın kuruluşundan bugüne mevcut Türk devletlerine şöyle bir göz atın, yeni çıkan her teknolojik gelişmenin bizi korkuttu. Tıpkı Matbaanın Osmanlıya girişi gibi, Tıpkı Cumhuriyet Türkiye’sinin kuruluş döneminde Üretilen Türk uçağının ve arabasının üretiminin durdurulması gibi, Şimdi de Bilişim Çağına girdiğimizi halen kabul edemiyoruz. İnternet denilen iletişim ve bilgi paylaşım platformunun hızla gelişmesi ile interneti kullanan kişi sayısı giderek artmaktadır. Birçok internet kullanıcısı kendi bloglarını açıp çeşitli konularda internet kullanıcılarını bilgilendirmekte, farklı içerikli forumlar kurup insanlara belli konularda yardım etmeye çalışmakta, yine bir takım siteler ile internet kullanıcıların aradığı belli konularda bilgi paylaşmaktadır. Bu içerik sağlama ise sadece site kurucu veya site yöneticisi tarafından yapılmamakta, artık siteye giren her kullanıcı tarafından da yapılabilmektedir. Bu sayede internet siteleri çeşitli reklam vs alarak az sermaye ile cazip para kazanan bir sektör haline gelmiştir. Bu kadar geniş alana yayılmanın sonucu olarak da ortaya birtakım hukuksal sorunlar çıkmıştır. Bunlardan biri de internet sitelerinin erişime engellenmesi, yani başka bir deyişle site kapatma kararlarıdır.
Ülkemizde internet sitesi erişime engellenme kararları üç farklı şekilde verilmektedir.
a) Bunlardan ilki, 04.05.2007 tarihli 5651 sayılı yasaya dayanan, içeriği 5237 sayılı Türk Ceza Kanununda tanımlanan; İntihara yönlendirme(TCK md. 83); Çocukların cinsel istismarı (Tck md. 103/1); Uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırma (TCK md. 190); Sağlık için tehlikeli madde temini (TCK md. 194); Müstehcenlik ( TCK md. 226); Fuhuş (TCK md. 227); Kumar oynanması yer ve imkân sağlanması ( TCK md. 228) ve Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanunda (5816 sayılı yasada) yer alan suçlara ait içerik bulunduran siteler erişime engellenebilecektir.
Eğer siteniz bu sebeplerden birisi nedeniyle kapanmış ve sitenizin tekrar erişime açılmasını istiyorsanız, ya suç oluşturan içeriği yayından kaldırıp buna ilişkin dilekçenizi soruşturma aşamasında ise Savcılığa, yargılama safhasında ise Mahkemeye, şayet Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı tarafından re’sen verilen erişime engelleme kararı verilmiş ise bu kuruma vererek sitenizin tekrar erişime açılmasını sağlayabilirsiniz. Eğer İnternet sitenizin içeriğinin yukarıda belirtilen suçları oluşturmadığını düşünüyor iseniz, itirazınızı Savcılık aşamasında CMK’ ya göre kararı veren merciye itiraz yapabilirsiniz. İtirazınızın ret edilmesi durumunda bir üst mahkemeye gönderilmek üzere nihai itirazınızı yapabilirsiniz. Üst mahkemeden gelecek karar kesindir. Şayet savcılık aşamasında, kovuşturmaya yer olmadığına dair bir karar çıkarsa, erişime engellenme kararı kendiliğinden hükümsüz olacaktır. Yargılama aşamasında ise beraat kararı çıkması halinde, erişime engelleme kararı yine kendiliğinden hükümsüz hale gelecektir.
Burada bir başka sorun da Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’nın 5651sayılı kanunun 8/4 maddesine göre, re’sen verdiği erişime engelleme kararlarında hangi yola başvurulacağı meselesidir. Kanun her ne kadar bazı suçlar ve birtakım şartlar dâhilinde re’sen erişime engelleme kararı alınabileceğini öngörmüş ise de Yönetmeliğin 17. Maddesi 3. Fıkrasına göre “Başkanlıkça resen verilen erişimin engellenmesi kararı, hâkim tarafından onaylanmadığı takdirde hükümsüz sayılır.” hükmü ile hâkim onayını kararın geçerlilik şartı olarak aramıştır. Bir başka deyişle Başkanlık tarafından re’sen verilen erişime engelleme kararları hâkim onayı gelene kadar askıda olarak geçerlidir. Ayrıca Başkanlık tarafından re’sen verilen ve hâkim onayından geçen erişime engelleme kararlarına ne şekilde itiraz edilebileceği kanun ve yönetmelik hükümlerince net olarak açıklığa kavuşturulmamıştır. Yönetmeliğin 13/2 maddesi “Koruma tedbiri olarak verilen erişimin engellenmesine ilişkin karara, Başkanlıkça ve Ceza Muhakemesi Kanunu hükümlerine göre ilgililer tarafından itiraz edilebilir.” Hükmü, itiraz usulünün CMK hükümleri uyarınca yapılması gerektiği yönünde atıfta bulunmuştur. Yani, resen verilen kararın onaylandığı mahkemeye itiraz yapılabilecektir.
b) Bir diğer erişime engelleme kararı Fikir ve Sanat eserleri kanununa göre verilmektedir. Fikir ve Sanat Eserleri Yasası’na göre: Ek 4. Maddede belirtildiği gibi, fikri mülkiyeti hakkını ihlal eden içerik (Örn. İllegal biçimde müzik, video, oyun, yazılım paylaşımı) bulunduran siteler, uyarılmalarına rağmen ihlale konu içerikleri kaldırmadığında erişim engelleme kararı verilebilmektedir.
Bu kanunda savcılığın ivedi hallerde, kendiliğinden erişime engelleme kararı alabilme yetkisi olmasına rağmen, uygulamada sulh ceza hâkimliğinden karar alınmaktadır. Alınan karara karşı itiraz yine CMK usulüne göre iki şekilde yapılabilir. Ya fikri mülkiyet hakkını ihlal eden içeriği kaldırdığınızı savcılığa taahhüt edersiniz ve sitenizin erişime açılmasını talep edersiniz. Ya da Sitenizdeki içeriğin fikri mülkiyet hakkını ihlal etmediği gerekçesiyle CMK usulüne göre itiraz hakkınızı kullanabilirsiniz.
c) Üçüncü olarak erişime engelleme kararları Türk hukukunda genel hükümlere göre yapılmaktadır. Bir başka deyişle; hukuka aykırı olarak hakkı ihlal edilen kişi mahkemelerden tedbir talep edebilecektir. Örneğin; Medeni Kanunu 24. Madde gereğince, hakaret, iftira, ismin ve görüntünün izinsiz kullanımı gibi kişilik haklarını ihlal eden içerikler için de erişim engelleme yoluna gidilebilecektir. Bundan dolayı erişime engellenen sitenizin açılması için mahkeme tarafından verilen tedbirin kalması gerekmektedir.
Sonuç olarak; yukarıda anlatmaya çalıştığım şekillerde internet siteniz erişime engellenebilir. Gerek, bilişim teknolojilerinden anlayan Hâkim ve Savcının azlığı, gerekse teknik imkânsızlıklar ve aşırı iş yükü birçok sitenin gerçek bir incelemeye tabi tutulmadan kapanmasına sebep olmaktadır. Sadece bir içerik yüzünden, tüm bir sitenin erişimin engellenmesi ise ayrı bir tartışma konusudur.
Stj. Av. F.Ünsal Özmestik
Çengelköy/2009